23 Aralık 2012 Pazar

ENVER PAŞA ve SARIKAMIŞ HAREKATI


22 Aralık Türk tarihi açısından önemli bir gün ve bir dönüm noktasıdır. Sarıkamış Harekatı'nın 98. yıldönümünde Gençlik ve Spor Bakanlığı 5-6 Ocak tarihlerinde gençliği harekatın düzenlendiği yere götürme kararı aldı. Maksat gençlere bugünlere nasıl gelindiğini göstermek. Elbette tarihin tekerrür düşüncesinden yola çıkarak bu çok yerinde bir harekettir. Ancak bizler bu harekatın neden yapıldığını, sonucunda neler olduğunu bilmekle de mükellefiz. 

1 Kasım'da Osmanlı hududunu geçerek taarruz hareketleri yapan Ruslara karşı 7-20 Kasım arasında Köprüköy ve Azap mevkilerinde gerçekleşen ve Türk ordusunun üstünlüğüyle sonuçlanan muharebeler sonrası çok sayıda zaiyat veren 3. Ordu geri çekilmiş, Rusların üzerine gidememiştir. Bu olay Türk ordusunun Ruslara karşı yetersiz olmasına karşın mağlup olmayacağı kanaatini uyandırmıştır. Bu zaferden sonra Başkomutan Vekili Enver Paşa Rusları kuşatıcı bir harekatın başarılı olduğu takdirde 93 Harbi'nde kaybedilen toprakları geri alabileceğini ve diğer Türk devletleriyle buluşmak için bir kapı açacağını bu harekatla mümkün görüyordu. Sarıkamış Harekatı'nın yapılma nedeni kısaca bu şekildedir.

Sonucuysa 90 bin şehit ve şehit katili olarak yaftalanmış yüzyıllık bir yalandır. Enver Paşa 1922 yılında 40 yaşındayken Ruslara karşı Tacikistan'da savaşırken, mitralyöz kurşunuyla atının üzerinde bir bayram sabahı, askerlerine hücum emri verirken şehit düşmüştür. Onun öldüğü gün henüz Türkiye yeni bir cumhuriyete kavuşamamış, ülkenin yeni sınırları bile çizilememiştir. Bu yüzdendir ki onunla Sarıkamış Harekatı'na katılan diğer komutanlar kendi hatalarını da Enver'in üzerine yıkmaktan çekinmemiştir. Kendilerine cevap verecek müdafileri olmadığı için ve belki de böyle olması her birinin işine geldiği için kimse çıkıpta Enver'in nasıl bir komutan olduğunu söyleme gereği duymamıştır. O'nun hiç haketmediği bir mevkide bulunduğunu ve erlik vasfından bile aciz olduğunu söyleyenler bile olmuştur. Bu insanlar Enver Paşa Sarıkamış Harekatı'nda ne kadar suçlu (!) ise o kadar günahkar oldukları halde.
Enver, eski Türk geleneğine sadık bir insan olarak ordunun en önünde savaşabilen gözü kara bir askerdir. Hiçbir durumda vatanı için ölmekten çekinmeyecek bir kahraman olduğunu göstermiş, kendisine yapılan suikast girişimlerini de geri püskürtmeyi bilmiştir. Elbette ki hatalarla dolu bir ömrü vardır. Ama o ve onun gibi vatanperver askerler devleti yıkılma arefesinde kucaklarında bulmuşlar, onu kurtarmak için kendilerine göre haklı buldukları ama tecrübesiz yöntemleri uygulamayı devam ettirmişlerdir. İkinci Abdulhamid'in başında bulundukları bir yönetimle belki daha başarılı olabilirler, devleti müşkül durumdan belki daha farklı bir şekilde kurtarabilirlerdi. Tarihin akışının nasıl olacağını kimse bilemez elbette.

Sarıkamış Harekatı'nda 90 bin şehit Rusların savaş sonunda ortaya attıkları gerçekle alakası olmayan bir iddiadır. Enver Paşa Batum'da Milli Mücadele'de kendi payına düşeni yapmak için Sakarya Meydan Muharebesi'nin sonunu beklemiş ve kazanılan zaferle geri dönmüş ve Türkistan'a yönelmiştir. Enver'in o dönem Milli Mücadele'ye katılmamasının sebebi, orduda ayrılığa sebep olmak istememesidir. Zira o dönemde Enver Paşa'nın ordu içerisinde seveni pek fazladır. Ama o buna engel olmak için yönünü Ruslarla başka cephede savaşmak için Türkistan'a çevirmiştir. 90 bin şehit iddiaları bu dönemde daha da fazla destekçi bulmuştur ve Enver Paşa'nın hem orduda, hem Anadolu'da prestijini azaltmayı amaçlamıştır. Başarılı olduğu belli oluyor ki hala şehit sayısı 90 bin olarak biliniyor. Sarıkamış'ta verilen şehit sayısı Ziya Nur Aksun'a göre 35 bindir. Bunlara zaiyat olarak bahsedilen gazi ve hastalıktan ölenleri eklediğimizde 50 bin civarında bir sayı bulmuş oluruz. Ayrıca Genelkurmay'ın arşivlerinde zaiyat sayısı 60 bin kişi olarak verilmiştir. Bütün bunları bir kenara bıraksak bile o dönem birçok cephede savaşan ve daha sonrada savaşacak olan bir devletin bu derece kayıp verdiği düşünülemez. Ayrıca Enver Paşa harekatın başarısız olacağını anladığında askeriyle en önde savaşıp ölmeyi düşünmüş fakat etrafındakiler buna engel olarak kendisinin İstanbul'a dönmesinin daha hayırlı olacağını belirtmişlerdir.

Sarıkamış bu cihette değerlendirildiğinde yapılması gereken bir harekattır. Fakat gerek Enver Paşa'dan gerekse diğer komutanlardan kaynaklanan ve uygunsuz hava şartları neticesinde başarısız olmuş bi savaş olarak tarihteki yerini almıştır. Sarıkamış'ta verdiğimiz şehitlerin ve Enver Paşa'nın ruhu şad olsun. Enver Paşa hain değil, vatanı için her türlü fedakarlığı yapabilecek büyük bir vatanperver ve şehit adıyla anılması gereken büyük bir kahramandır. Onun hayallerine bugün hala ihtiyaç vardır. Tarih onun haklılığını da yazacaktır.

yazan: ali duygu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder